Özgeçmiş
Cemil Can 1998 yılında Ankara’da doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini PEISG’de Ankara’da bir uluslararası okulda tamamladı. Saint Louis Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği ve Bilgisayar Bilimleri bölümlerinden mezun oldu ve aynı üniversitede Yapay Zeka alanında yüksek lisansını tamamladı. Cemil Can şu anda ABD’nin Kaliforniya eyaletine bağlı San Diego’da doktorasına UC San Diego’da devam etmektedir.
Cemil Can, 19 yaşında Büyük Usta oldu. Mevcut FIDE raytingi 2568 (Ocak 2023) dir ve Türkiye’de aktif oyuncular arasında beşinci sıradadır.
Cemil Can’ın her kategoride beş kez Avrupa Yaş Grupları Şampiyonası’nı kazanmak gibi eşsiz bir başarıya imza atmıştır. Ek olarak, Sırbistan’da 2017 Uluslararası Paracin Açık ve Çek Cumhuriyeti’nde 2022 Uluslararası Teplice Açık’ın Turnuvalarını Birinci olarak tamamlamıştır. Cemil Can, 2012 İstanbul ve 2022 Chennai Satranç Olimpiyatlarında Türkiye’yi temsil etmiştir. Cemil Can Türk Milli Satranç Takımın atkif bir oyuncusudur.
Satranç Cemil Can’ın yaşam tarzıdır. Röportajlarından birinde bile şöyle diyor: “Satrancı hayata benzetiyorum, tıpkı hayattaki gibi üstünlükler, zayıflıklar, avantajlar, stratejiler, plan kurmak, tehditleri savunmak, kaygı, korku, sevinç, stres, üzüntü kısacası yaşamdaki her şeyi bir satranç maçında bulabilirsiniz. Stratejilerinizi ve hedeflerinizi düzgün yaptığınız zaman kazanan siz olursunuz, ancak taktiksel hatalar yaptığınızda kaybeden durumuna düşersiniz. Bazen de risk almanız gerekir bunların hepsi hem hayatın hem de satrancın içinde olan gerçeklerdir.’’
Akademik hayatının yanı sıra Cemil Can hobi olarak da basketbol ve kriket oynamaktadır, beş yıl kadar da piyano çaldı ve orta düzeyde Fransızca bilmektedir. En son uğraşı, satranç bilgilerini, taktiklerini ve stratejilerini birçok platformda geliştirmelerine yardımcı olmak için satranç severler için çevrimiçi satranç eğitimleri ve yayınları yapmaktır. Cemil Can aktif bir sosyal medya kullanıcısıdır. Detaylı bilgi zaman çizelgesinde verilmiştir.
Zaman Çizelgesi
Galeri
Basın
Güncel
Blog Yazıları
Mantık ve Tutku
Dün benim için yoğun bir gündü, her şey mükemmel olabilmesi için epey telaşımız vardı, gün ortasında önemli bir tören beni bekliyordu. Hayatımda törenler ve kürsülere alışığım ama bu biraz farklı bir törendi. Heyecan doruktaydı ve nihayet sıram gelmişti ve ismim stadyumda yankı buldu. Evet, SLU mezuniyet törenimden bahsediyorum. Dün bende tıpkı ailemin olduğu gibi mühendisler kulübüne katıldım, hem de çift ana dal bitirerek.
İlk ve ortaokul karnelerimde sınıf öğretmenlerimin yazdığı yıllar sonra daha fazla ilgimi çeken bir dipnot vardı; Her dönem ısrarla ‘’aşırı öğrenme isteğine sahip ve disiplinli bir öğrenci’’ olduğumu yazarlardı. İşin doğrusu yıllar sonra bu karne notlarının ne anlam taşıdığına farkına vardım. Sınıf öğretmenlerime, PEISG okul hocalarıma bu ince tespitlerinden dolayı bir kez daha şükranlarımı iletiyorum. Onlar birer insan sarrafı, kimin ne olduğu ve ne olacağını yıllar öncesinden farkında olanlardı. Lise sonrası sadece Bilgisayar Mühendisliğini okuyacaktım, ilk iki sene başarılı sonuçlar alınca ve konulara ilgimin artmasından dolayı Bilgisayar Bilimlerine ikinci ana dal olarak başvurdum ve kabul edildim. Bunca yıl her gün saatlerce satranç çalışırken farkında olmadan beyin ve düşünme kapasitem giderek yükselmişti. Dersler kolay geliyordu, zorlanmadan notlarım yüksekti ve çift ana dal okumam artık kaçınılmaz olmuştu. Lisans sürecinde beş kez onur öğrencisi oldum. Ortalamam ve başarım sayesinde doğrudan yüksek lisansa kabul edildim.
Aslında dünü hazırlayan yılların emeği ve çekirdek aile meclisinde alınan kararlardı. Lise döneminde ailecek kritik bir karara imza attık. Sadece satranç mı yoksa satranç ve okumaya birlikte devam etmelimiyim? Bizce ikinci seçenek, ama stratejimiz nasıl olmalıydı? Bir araştırmamda öğrendim ki okumuş profesyonel satranç oyuncularının sayısı azımsanmayacak ölçüde idi. İşin temel anahtarı tutku ve mantığı sıraya koyma ve doğru zamanlama yapabilmekti. Bazen tutku ve heyecanınızı kor olarak içinde saklamanız ve mantığınızla yürümeniz gerekebilir. Bende aynen öyle yaptım zaten. Çok sevdiğim satrancı akademik kariyerimle beraber sürdürme kararı aldım. İleride pişman olmamak adına, eğitime devam etme azmi ve kararıyla uyandım her sabah evimden 9,550 kilometre uzaklıkta. Şimdi rahatlıkla diyebilirim ki iyi ki de okumuşum ve bu sayede çok ciddi projelerde yer alabilir ülkeme ve insanlığa hizmet edebilirim.
Eğitimim boyunca asla satrançtan kopmadım, hala günlük antremanım daha kısa süreli olsa da düzenli olarak devam ediyor, dünyada olup biten önemli turnuvaları yakından takip ediyorum. Repetuarımı genişleterek yeni açılışlar çalışıyorum ve yenilikleri not ediyorum. Zaman zaman online satranç oynuyorum. Örneğin mart ayında birinci FIDE Dünya Üniversiteler arası çevrimiçi hızlı şampiyonasında SLU takımında tüm maçlarda yerimi alarak şampiyon olmamıza, Nisan ayında ise Pan-Am’ın dörtlü finalinde 4/4 ve %100 performans göstererek SLU takımının ikinciliğine katkıda bulundum. Pandemi’nin hafiflemesiyle birlikte bu yazdan ititbaren daha aktif turnuvalara katılmaya planlıyorum. Genel olarak okul dönemide dersler ve sınavlardan dolayı sporcuların raytingi bir miktar düşer yada sabit kalır. Doğru bir zaman yönetimi ve yaptıklarımdan dolayı okul döneminde dahil toplam 100 elo kadar kazandım. Hayatımın tutkusu satranç ve ondan asla vazgeçemem.
Eğitim hayatımdaki dünkü tören çok değerli olmakla beraber benim için bir başlangıçtı, bir çeşit virgül değerindeydi, asla bir nokta değildi. Başta ailem ve tüm SLU hocalarıma bana olan desteği, emeği ve katkılarından dolayı bir kez daha şükranlarımı iletiyorum. Bugün Pazar, dinlenme günüm ve ailemle vakit geçireceğim. Yarından itibaren ise daha yoğun bir serüvenin başlangıcı olacak, hem satrançta hem de akademik kariyerimde up uzun bir yolun beni beklediğinin farkındayım.
Durmak yok, yola devam…
23 Mayıs 2021, Pazar
Saint Louis – Missouri
Değerli Satranç Severler,
İlk blok yazımı 01 Ekim 2015 tarihinde Hırvatistan’nın Porec kentinde düzenlenen 2015 Avrupa Yaş Gruplarının ardından Milli Takımlar Sorumlusu Sn. Fatma Koç’a yazdığım Turnuva-Maç Analizleri-Görüşler emailimi paylaşarak başlamak istiyorum.
Fatma Abla Merhaba,
2015 Avrupa Yaş Grupları turnuvasından seçtiğim iki maçım analiz edilerek ekte sunulmuştur. Kafile, turnuva ortamı, birlik ve beraberlik konularında herşey benim açımdan gayet güzel ve elverişliydi. Porec’in müthiş doğası ve düzenli tur öncesi yürüyüşlerimiz, ayrıca GM Adrian Hocamın sürekli ve tam desteği enerji sağlıyordu.
Elde ettiğim sonuçtan dolayı 2015 Avrupa Yaş Grupları Şampiyonasının benim için farklı ve anlamlı bir turnuva olarak geçtiğini söyleyebilirim. Avrupa Yaş Grupları arenasında beşinci kez şanlı bayrağımızı en tepede dalgalandırabilmenin gururu, onuru ve mutluluğunu yaşamım boyunca unutmayacağım.
Turnuva hakkında görüş ve düşünceler kısmına gelince:
2015 Avrupa Yaş Grupları Şampiyonası (20-30 Eylül 2015 – Porec/Hırvatistan):
Dünya Gençler 2015 turnuvasının hemen ardından başlayan 2015 Avrupa Yaş Gruplarında çok iyi bildiğim ve uzun süredir tanıdığım rakiplerle eşleşebileceğim bir turnuva havasındaydı. Turnuvayı ELO sıralaması açısından 8. sırada başlamak aslında benim için bir avantajdı. Daha önce dört kez başarmış olmanın verdiği güvenle turnuvaya giderken yine en büyük favori kendim olduğumu hissetmiştim. Yola çıkarken geçen sene sayı olarak egale ettiğim GM Teimour Radjabov (AZE) ait dört kez Avrupa Yaş Grupları Şampiyonluğu rekorunu kırmak ve bu rekoru elde etme parolasıyla Ankara’dan yola çıktım.
Turnuvayı 3/3 ile başlamam çok önemliydi, Hem tepe hızlı kırıldı hemde formda olduğumu yansıtmış oldum. Beşinci turun ardından 4 puanla ikinci sıradaydım ve o puanlarla boş güne girildi. Altıncı tur turnuvanın en kritik maçıydı, Çek Rakibimle Siyahlarla oynayacağım ve kesin galibiyet gerekli olan maç olması açısından ilk defa oynayacağım ve riskli bir varyant seçerek oynadığım. Bu manvera ile rakibimin tüm boş gün hazırlığını boşa çıkarak teknik bir galibiyet elde ettim ve bu sonuçla geçigi olarak zirveye ulaştım.
Turlar ilerledikçe ve olumlu sonuçlar alınca kendime olan öz güvenim artarak devam etti. Adrian Hocamla her tur çok disiplinli ve konsantre rakiplere hazırlanıyorduk. Berabere kaldığım 4 tura ragmen lider ve diğer üst masalar istenilen sonucu elde edemeyince zirveden kopmadım. Sürekli ilk üç masanın içinde turları oynamam, kazanç yada beraberlikle biten maçlar bana avaraj bakımından da final yolunda avantaj sağladı.
Final turunda GM Oleksandr Sulypa destek ve onaylamasıyla Dünya Gençlerde oynamaya başladığım , ilk denemelerimi geçen turnuvada başarılı bir şekilde yaptığım, açılış itibariyle rakiplere değişik gelen hatta ilk hamleden psikolojik baskı kuran 1.b3 açılışını seçtim. Turnuva esnasında GM Adrian Hocamı ikna etmek zor olmasına rağmen kendime olan öz güvenim tamdı ve bu açılışı oynamak istediğimi özellikle son tur için belirttim ve birlikte karar aldık. Tur sonrası sonuç gelince bana hak vererek seçimimi onaylamış oldu.
2015 Avrupa Yaş Grupları turnuvasını beş kazanç dört beraberlikle toplam 7 puanla yenilgisiz olarak şampiyon ve ayrıca Rp=2600 ve +20.2 Elo ile bitirmem hem genel klasmandaki yerimi hemde Dünya yaş Grupları öncesi ciddi bir moral ve motivasyon sağladı. Bugünlere gelmeme imkan sağlayan başta ailem ve TSF Başkan ve üst yetkilileri olmak üzere, Hocalarıma ve emeği geçen herkese içtenlikle şükranlarımı iletiyorum.
Teşekkür eder, iyi çalışmalar dilerim.
Sevgilerimle,
Cemil Can